Banyomdaki Adam

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Banyomdaki Adam
Okul bittikten sonra iyi bir işe girdiğimde yaptığım ilk şey, ailemle yaşadığım evden ayrılıp bir eve çıkmak olmuştu. Taşındığım ev şehrin merkezinde eski bir apartman dairesiydi ama bekar yaşayan biri için idare ederdi. Zaten ev sahibi de masraf yapacak durumu olmadığından benim gibi bekarlara kiraya veriyordu evini. Taşındığım ilk hafta, apartmanın kapıcısı Murat abi dışında henüz kimseyi tanımıyordum ama karşı komşumun tek başına yaşayan beyaz saçlı yaşlı bir amca olduğunu görmüştüm. Sonraki hafta içi izinli olduğum bir gün, onu elinde pazar filesiyle dairesine girerken gördüğümde selam vermiştim. Hayırlı olsun oğlum, yeni taşındın değil mi? , diye sormuş, ben de Evet geçen hafta taşındım , demiştim. Kapı önünde biraz sohbet edip işim ve ailem hakkında birkaç soru sorduktan sonra beni çay içmeye davet etmişti. İşler yoğun ama bir ara mutlaka gelirim , demiştim. Bazen markete inerken kapısı çalıp herhangi bir ihtiyacı olup olmadığını soruyordum, önceleri benden çekinse de daha sonra ufak tefek bir şeyler ısmarlamaya başlamıştı. Büyüğüm olduğu için Recep amcaya yardım etmekten mutlu oluyordum ben de. O da, Bir şeye ihtiyacın olursa mutlaka söyle, bekar evinin eksiği hiç bitmez, bende varsa hemen veririm oğlum. Eşim vefat ettiğinden beri evdeki eşyaların birçoğunu kullanmıyorum zaten , demişti.

Ağustos ayında bir gün, banyodaki borular alt kata su sızdırmaya başlayınca altımdaki komşu gelip sanki bunu ben bilerek yapmışım gibi bir araba laf sayıp gitti. Hemen ev sahibini aradım, Tamam Erdem, tamirci göndereceğim hemen , dedi. Gelen tesisatçı, epeyce bir uğraştıktan sonra, Borular eski, bunların değişmesi lazım. Hallederiz ama en fazla bir haftalığına banyoyu kullanmayacaksın, bir hafta banyo yapmasan da bir şey olmaz , dedi sanki ona fikrini sormuşum gibi. Ben her gün duş almadan evden çıkmayan biriydim, yaz geldiğinde bazen günde iki ya da üç kez duşa aldığım da olurdu. Yazın en sıcak dönemindeydik üstelik, ne yapabileceğimi kara kara düşünürken birden aklıma Recep amcadan banyosunu en azından sabahları kullanıp kullanamayacağımı sormak geldi. Recep amca, Tabi ki kullanırsın oğlum, sormana bile gerek yok. Ama benim sabah uykum biraz ağırdır, sen al bu anahtarları istediğin gibi gir banyoyu kullan , deyince benim için sorun çözümlenmişti. Tamirciler epeyce fayans kırıp dökerek boruları değiştirdiler ve banyonun adeta Arabistan çölüne dönüştüğü bir hafta böylece başlamış oldu.

İşe gitmek için sabah 7:30 da uyanmam yetiyordu çünkü ev merkezde olduğu için en fazla yarım saatte işyerinde oluyordum. Kalkıp banyo malzemelerini ve o gün giyeceğim çamaşırları hazırladım, doğruca karşı daireye geçtim. Ortalık sessizdi, Recep amca yatak odasında hala uyuyor olmalıydı. Banyoya girmeden önce Recep amcanın yatak odasının kapısının kapalı olduğunu gördüm. Banyoya girip soyunmak için banyo kapısını kapatmaya çalıştım, tam kapanmıyordu. Çok da umursamadım, ne de olsa Recep amca uyuyordu. Recep amcanın banyosunda benimki gibi duşa kabin değil küvet vardı ama perdesi yoktu. Tavana baktım, perde takılmak için boru da geçiyordu ama Recep amca heralde bununla uğraşmak istememişti. Yaşlı insan tabi, perde söküp takarken düşüp bir yerini kırmaktan çekiniyordur , dedim içimden. Küvete girdim, suyun keyfini çıkardım. Sabahları duşta otuzbir çekmek gibi bir alışkanlığım vardı. Suyun altında zevkten dört köşe olduğum için yabancı bir evde olduğumu unutup bir güzel de otuzbir çektim. Boşaldığımda nerede olduğumun farkına vardım ama neyse ki Recep amca hala uyuyor olmalıydı. Küvetin yan duvarına fışkıran spermlerimi akıttım, küveti temizledikten sonra çıkıp giyinmeye başladım. Banyodan çıktığımda Recep amcanın odasına baktım tekrar, şaşırdım, kapı aralıktı. Ben banyoya girerken kapalıydı oysa ki , diye düşündüm ama çok da önemsemedim. Yaşlı insanlar çok sık tuvalete kalkıyordu, rahmetli dedemden biliyordum. Heralde ben yıkanırken Recep amca da uyandığında küçük tuvaleti kullanmıştı.

Ertesi gün de Recep amcanın banyosuna girdiğimde şeytan yine dürttü beni. Nasıl olsa küveti kirli bırakmıyorum diye düşünerek suyun altında gözlerimi kapatıp yine otuzbir çekmeye başladım. On dakikada boşalmıştım, sonra yıkanıp, temizlenip çıktım küvetten. Eşyalarımı alıp eve dönmüştüm ki saatimi Recep amcanın banyosunda unuttuğumu fark ettim. Yaşlı adamı uyandırmadan usulca kapıyı açıp içeri girdim. Banyo koridorun sonundaydı, koridora girdiğimde banyonun ışığının açık olduğunu gördüm ama kapı da açıktı. Heralde çıkarken kapatmayı unuttum diye düşünürken, açık olan kapıdan Recep amcayı gördüm. Sırtı bana dönük halde küvetin yanına diz çökmüştü. Hasta olduğunu, belki de kusmak için küvete eğildiğini düşündüm. Oysa biraz daha yaklaşınca yaşlı adamın yüzünü küvetin kenarına yaslayarak diliyle bir şeyleri yaladığını gördüm. O kulakları ağır işittiği için beni görmemişti ama ben gördüklerim karşısında şoke olmuştum. Küvetin kenarına damlamış, temizlemeyi unuttuğum spermleri yalıyordu. Ben boşalırken bazen fazla uzağa attırdığımı biliyordum ama küvetin kenarına attırdığımın da farkında olmadığımdan orayı görüp temizlememiştim. Sessizce geri geri gidip geldiğim gibi çıktım evden.

Ertesi sabah işe mecburen duş almadan gittim. Önümde banyo yapamayacağım üç gün daha vardı. Hamama filan da gitmek istemiyordum, bana hamam, yüzme havuzu, kaplıca tarzı yerler hiç hijyenik gelmiyordu. Otele gideyim ben en iyisi diye düşünmeye başladım akşama doğru çünkü belki de psikolojik olarak leş gibi ter koktuğumu filan düşünmeye başlamıştım. Eve uğrayıp iki üç günlük kıyafet ve lazım olan şeyleri alıp yakınlardaki bir otele yerleşecektim. Eve girdikten on dakika sonra kapı çaldı. Kapıda Recep amca vardı. Nasılsın Erdem oğlum? Seni merak ettim, dünden beri hiç uğramadın da… , diyordu. İşler yoğun Recep amca , diye kestirip attım. Ben davet etmeden içeri girmeyen adam paldır küldür içeri girmişti. Saatini banyoda unutmuştun önceki gün. Bugün de almadığına göre banyoyu kullanmadın heralde… , dedi. Yok, kullanmadım , dedim. İstersen şimdi kullanabilirsin , dedi, Bu sıcaklarda insan çok terleyebiliyor . Recep amca da ter koktuğumu anlamış olmalıydı. Ben birkaç günlüğüne arkadaşımda kalacağım , dedim, içeri gidip bana verdiği anahtarları getirdim, Buyrun anahtarlarınız, teşekkür ederim Recep amca . Recep amca bende bir gariplik olduğunu fark etmiş gibiydi, endişeyle yüzüme baktı. Gitmeden bir konuşalım mı senle?… , diye sordu. Acele çıkmam lazım, sinemaya gideceğiz bu akşam , diye yalan söyledim. Peki , dedi.

İki gün sonra işten eve döndüğümde banyom tekrar kullanıma hazırdı. Gidip soyundum, sabah otelde duş almıştım ama fazla duştan zarar gelmezdi. Duşa kabine girdim, suyu açtım, bir güzel baştan ayağa köpürte köpürte sabunlandıktan sonra suyu kapattım. Duş jelinin kokusunu içime çeke çeke gözlerim kapalı bir halde otuzbire başladım. Benimki tam da iyice kalkmışken, bir gıcırtı duyarak irkildim. Duş kabinin kapısı açılmış gibi gelmişti. Yüzüm gözüm sabun olduğu için elimi uzattım ama kapıya dokunamadığımı görünce kabin kapısının açıldığına ikna oldum. Ben el yordamıyla suyu açmak için musluğu ararken bir el sikimi kökünden kavradı. Korkma , dedi tanıdık bir ses, Seni rahatlatacağım şimdi, suyu açma sakın . Bu Recep amcanın sesiydi. Ben duşta sabuna basıp düşüp kafayı vurdum, hayal görüyorum diye düşünürken Recep amca iki elini birden kullanarak sikime öyle harika bir masaj yapmaya başladı ki gördüğüm bu rüyanın bitmesini kesinlikle istemiyordum. Boşalmak üzereydim, birden musluk açıldı, Recep amcanın penisime soğuk su tuttuğunu hissettim. Soğuk su boşalma isteğini aniden durdurmuştu fakat sonra daha feci bir şey oldu. Islak bir ağız penisimin başını içine alarak emmeye başladı.

Bunun rüya olmadığından artık emindim ama Recep amcayı durdurmak aklıma bile gelmiyordu artık. Sikimi öyle ustalıkla emiyordu ki, birkaç sefer gittiğim hayat kadınından bile daha başarılıydı. Boşalmak üzereydim artık ve daha faza tutamayarak Recep amcanın ağzını doldurmaya başladım. Ben boşalırken o dudaklarıyla daha da ateşli yapışmıştı sikimin başına, attırdığım dölleri yutkuna yutkuna midesine indirdiğini hissedebiliyordum. O anda üzerime bir pişmanlık çöktü, buna nasıl olup da izin vermiştim. Musluğu açıp üzerimdeki sabunlardan temizlendim, gözlerimi açtığımda karşımda ürkek ve utangaç bir şekilde yere bakan Recep amca vardı: Özür dilerim oğlum, inan dayanamadım… . Sanki az önce azgın bir şekilde bana oral yapan o değilmiş gibiydi. Sen nasıl girdin içeri? , diye sordum. Sen gideceğin gün bana vermek için anahtarlarımı ararken kapının yanında duran yedek anahtarları almıştım duvardan… Utancımdan ben de onun gözlerinin içine bakamıyordum. Tamam, şimdi çıkıp gider misin evimden? , dedim. Peki , diyerek sırtını dönüp giderken, Anahtarlarımı da aldığın yere koy çıkarken… , diyebildim sadece. Ev sahibini aradım o akşam geç bir saatte, Beni şirket şehir dışındaki bilgi işlem merkezine yolluyor abi, evi boşaltıyorum iki haftaya kadar , dedim. Ve hemen o gün ev aramaya başladım. Bir hafta içinde de taşınacağım yeni apartman dairesini de bulmuştum.

Gitmeden bir gün önce kapı çaldı. Açtığımda Recep amca vardı karşımda. Kapıcı taşınacağını söyledi Erdem , dedi kırılgan bir sesle, Gitmeden önce senine konuşmak istedim… İçeri gelebilir miyim? Yaşlı adam epeyce üzgün görünüyordu, Tamam gel içeride konuşalım , dedim. Apartmanın içinde gider ayak rezillik olmasını istemediğim için Recep amcayı içeri çağırmıştım. Seni huzursuz ettiysem beni affet oğlum , diye söze başladı, Çok özür dilerim. Haklısın, yaptığım çok ama çok kötü bir şeydi, biliyorum ama gerçekten de dayanamadım, kendimi tutamadım oğlum. Eşimi kaybettiğimden beri yalnızdım, belki inanmayacaksın ama ona da bu özel durumumu söylemiştim. Önce kızmıştı ama sonra hiçbir şey yapmadığımı, onunla evli olduğum sürece de asla yapmayacağımı söyleyince beni affetmişti. Beni severdi Gülden . Recep amca bana eşcinsel olduğunu itiraf ediyordu resmen. Recep amca, sorun etme, tamam. Bunları bana anlatmana filan gerek yok. Sen öyle olabilirsin, ama ben eşcinsel değilim . Recep amcanın yüzüne acı bir gülümseme yayıldı. Ben sana eşcinselsin demedim ki oğlum. Ben sadece kendi durumumu izah etmek istedim sana hepsi bu… Eğer seni rahatsız etmeyecekse, sana vedalaşmak için son bir kez sarılabilir miyim?

O anda çok tuhaf ama bir ayağı çukurda olan Recep amcayı yine de kırmak istemedim. Yaşlı adam bana sarılıp kollarını vücuduma doladı, başını göğsüme koyup ağlamaya başladı. Onun için üzüldüm, teskin etmek için ben de kollarımı ona doladım. Tamam, geçti, affetim seni , dedim. Başını kaldırıp gözlerime baktığında o ana kadar hayatımda yaşadığım en tuhaf şey oldu, bedenimin kontrolünü kaybetmiş gibi dudaklarına yapıştım. Deliler gibi öpüşüyorduk Recep amcayla. Az sonra koltuğa uzanmış pantolonumun kemerini çözerek sikimi yeniden ağzına almıştı. Duyduğum heyecanı ve zevki anlatabilmem imkansızdı. O gece Recep amcanın ağzına da, deliğine de defalarca boşaldım… Ertesi sabah, yatağımda uyandığımda, Recep amca çoktan gitmişti. Kolilenmiş eşyalarımla dolu koridoru geçip salona gittiğimde yemek masasının üzerinde Recep amcanın anahtarları ve bir de not duruyordu. Lütfen gitme , yazıyordu notta ve altına küçük bir kalp çizmişti. Hemen ev sahibini aradım: Abi şirketin planları değişti, beni yollamaktan vazgeçtiler. Kiracı bulmadıysan kalıyorum , dedim. Bu arada yeni apartmana ödediğim kapora da böylece yanmıştı ama umurumda değildi artık. Masanın üzerindeki anahtarları alıp karşı daireye geçtim. Recep amcanın yatak odasının kapısını araladım ve soyunup yatağına girdim. Ona arkadan sarıldığımda sikim çoktan sertleşmişti bile. Poposunun yanaklarını ayırıp yavaşça içine kaydırdım… Bugün Recep amcayla hala karşılıklı evlerde oturuyoruz. İlişkimizi kimse bilmiyor. Eşcinselliğin lafı bile edilmiyor, bunu sorgulamıyoruz da, sadece zevk aldığımız şeyleri yapıyoruz beraber hepsi bu.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*